16 Mayıs 2011 Pazartesi
Chicago Bulls - Miami Heat Doğu Finali Birinci Maç
Doğu finalinde birinci maçı geride bıraktık. Chicago Bulls 103-82 kazandı ilk maçı. Skora bakarsak gayet rahat bir galibiyet diyebiliriz. Ancak öyle Bulls, Heat'i ezdi, çok kolay kazandı diyemeyiz. Üçüncü çeyreğin bitimine 07:35 kala Miami 58-57 öndeydi. Sonraki hücumda Chicago bir üçlük kaçırdı ve hücum ribaundu aldı, sonra bir üçlük daha kaçırdı ve bir hücum ribaundu daha aldı. En sonunda Rose ile üçlüğü buldu ve 2 sayı öne geçti. Bu dakikadan sonra fark yavaş yavaş açılmaya başladı. Zaten maçın özeti de buydu diyebiliriz. Chicago tam 19 tane hücum ribaundu aldı, 11 tane de top çaldı. İkinci şans hücumları ile atılan sayıları siz hesaplayın artık. Son çeyreğe girilirken fark yalnızca 9 sayıydı ama bence maç zaten orada bitmişti. Son çeyrekte Wade ve LeBron yorgunluklarını gizleyemediler ve Miami ortaya herhangi bir direnç koyamadı. yakalanacak ufak bir seriyle maça ortak olabilirlerdi ancak bir molada Spoelstra'nın konuşmasına "bu maçı kazanmak istiyorsanız" şeklinde başlaması Miami'nin halini ortaya koyuyordu. Son çeyrekte Miami maçı kazanmak istemiyordu.
Seri öncesi Chicago ligin en yüksek galibiyet yüzdesine sahip takımı olmasına rağmen favori yüksek oranla Miami gösteriliyordu. Miami ilk maça bunun rahatlığıyla çıktı biraz da. Gerçekten de Miami'li oyunculardan maç boyunca hiçbir ekstra çaba, bir hırs göremedim. Rölantide oynayıp maçı son çeyreğe taşımak, son dakikalarda da LeBron ya da Wade ikilisinden birisinin insan üstü oyunuyla maçı kazanmak ister gibiydiler. Son çeyrekte Chicago onlara bu fırsatı vermeden farkı açınca da, önlerindeki maçlara bakma kararı aldılar.
Chicago cephesinde ise durum tamamen farklıydı. Başta Noah ve Gibson olmak üzere oyuncular kendilerini paraladılar, boşta kalan topları yakalamak için yerlere atladılar, hücum ribaundlarını alabilmek için savaştılar. Kısacası doğu finalinde olduklarının ve buralarda maç kazanmak için müthiş bir savaş verilmesi gerektiğinin farkındaydılar ve öyle de yaptılar.
Chicago müthiş bir hücum performansı koymadı ortaya ancak bu açığı aldıkları hücum ribaunlarıyla kapadılar. Sürekli hücum ribaundlarına güvenerek bu seride başarılı olamazlar diye düşünülerbilir ancak, Miami'de Chicago'nun savaşarak ribaund kovalayan uzunlarına karşı koyabilecek kimse yok gibi duruyor. Yani seri boyunca böyle hücum ribaundu performansları görebiliriz. Chicago hücumundaki bir başka eksiklik ise Boozer'dan yararlanmaya çalışmamalarıydı. Bugünkü maçta bunun da eksikliğini çekmediler ancak, seri ilerleyip top el yakmaya başladıkça, sıcağa alışık bir ele sahip olmak istiyorlarsa Boozer'a önem vermeliler bence. Ayrıca ikinci bir tehdit olmayınca Miami savunması da Rose'un penetrelerine fazlaca konsantre olabiliyor ki bu maçta fazla Rose penetresi izlemediğimiz de ortada. Miami'nin bu konsantre durumunu attığı üçlüklerle cezalandırmayı da bilmesi de Chicago'nun hücumdaki dertlerine derman oldu ayrıca. Bu şekilde homojen bir skor dağılımıyla maçı tamamladılar.
Miami hücumuna bakarsak, LeBron'un kendini fazla zorlamadığını, daha çok Bosh'u beslemeye çalıştığını söyleyebiliriz. Wade de ekstra bir oyun ortaya koymayınca, Miami hücumu yaratıcılıktan uzak bir hal aldı. Chicago savunmasının LeBron ve Wade'e fazla odaklı olmasını; boş adamları bulamayarak, buldukarında ise ceza şutlarını sokamayarak değerlendirememesi de verdiği hücum ribaundlarıyla birlikte Miami'nin sonunu hazırlayan etkenlerden oldu.
Seri ilerledikçe LeBron ve Wade'in durumu daha ciddiye alacaklarını söylemek için dahi olmaya gerek yok. Ancak Bulls'un yaptığı bu ateşli savunmaya karşı ceza şutlarını kesemeyecekse, Miami'nin işi tamamen LeBron ve Wade'in bireysel performanslarına kalır gibi gözüküyor. Ama ben gene de bu durumun düzeleceğini ve ilk maçın günahı olmaz havasından kurtulan Miami'nin Chicago'da bir maç çalıp, kendi evindeki maçları da kazanarak yedi maç sonunda gülen taraf olacağını düşünüyorum. Tabiki Miami üzerindeki bu ölü toprağını atamazsa çok acı bir sonla karşılaşmaları ihtimali çok yüksek.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
hocam ellerine sağlık güzel bir yazı ancak sorun şu lebron isteksiz değildi veya wade onları canlarından bezdiren bir savunma vardı.maçı izledin mi bilmiyorum ama izlediysen luol deng in yaptığı müthiş savunmayı gözden kaçırmışsın bu savunma karşısında lebron un yapacağı tek şey tabii ki boş oyuncuya pası vermek olur.
YanıtlaSilHaklısın Chicago LeBron ve Wade'e iyi savunma yaptı, özellikle Luol Deng iyiydi ancak; sen de takdir edersin ki LeBron, Wade gibi oyuncular istedikleri zaman ne kadar iyi savunulurlarsa savunulsunlar maçı çevirebilecek hareketlere imza atabilirler. Tamam iyi savunldular ama, iyi savunulmuş gibi hücum ettiler; iyi savunulmayı bile perişan eden süperstarlar gibi değil. Bu yüzden isteksiz yazdım.
YanıtlaSil